Bayrampaşa Tuna Lisesi Buluşma Adresi =))
   
 
  Kuru Fasulye =))

Bir zamanlar kuru fasulyeye çılgınca düşkün bir adam varmış. Kuru fasulyeye bayılırmış, ama her zaman fasulyenin sonraki etkisi utandırıcı ve canlı bir tepki oluyormuş. Bir gün bir kıza rastlamış ve aşık olmuş. Evlenmeye karar vermişler fakat kız ancak kuru fasulye yemeği bırakırsan evlenmeyi kabul ederim diye şart koşmuş. Adamımızda büyük bir fedakarlık gösterip fasulyeyi bırakmış. Kısa bir süre sonra evlenmişler.
Bir kaç ay sonra, bir aksam adamımız işte iken telefonu çalmış. Arayan hanımı. Akşamleyin bir saat geç gelmesi için rica etmiş, adam kabul etmiş. İşten çıkan adam dışarıda bir saati doldurmak için gezinirken bir restoranttan gelen kuru fasulye
kokusuna yenik düşmüş. Sadece bir porsiyon yerim diye içeri girmiş fakat
hızını alamamış. Bir, iki, üç, beş, yedi derken 10 porsiyona tamamlayıp dışarı çıkmış. Fakat dışarı çıkar çıkmaz hemen gaz olayı başlamış.
Adamda koşturarak karşıdaki parka gitmiş ve bir güzel başlamış osurmaya. Fakat durmaya niyeti yok. Osurdukça osuruyor. En sonunda tamam demiş artık kalmadı. Saatte zaten doldu, artık eve geri dönebilirim.
Eve gelmiş, zile basmış, karısı kapıyı açıp kocasının kucağına atlamış. Kocacım sana bir sürprizim var fakat biraz bekle deyip bir mendil bulmuş ve kocasının gözlerini bağlamış. Ardından kocasının koluna girip onu yemek masasının başındaki sandalyeye oturtmuş. Gözündeki bağı tam açacakken telefon çalmış. Karısı gözünü açmaması için yemin ettirdikten sonra telefona cevap vermeye gitmiş.
Fakat bu arada adamımızın gaz olayı yine son haddine gelince bakmış karısı da hala telefonla konuşuyor adam ağırlığını bir poposunun üstüne vermiş ve koyvermis. Hem yüksek sesliymiş, hem de çürük yumurta kadar olgun. Hemen el yordamıyla pencereyi bulmuş, koşmuş pencereyi açmış, pantolonunu çıkartmış, donunu çıkartmış ve dışarıda donunu sallayarak havalandırmış. Pencereyi kapatarak gene el yordamıyla yerine dönmüş. Karısı konuşmaya devam. Ee demiş bizimki fırsattan tekrar istifade edelim. Bu sefer öbür polosunun üstüne ağırlığını vermiş ve tekrar koyvermis. Bu ödül bile kazanabilirmiş.Hemen tekrar el yordamıyla pencereyi bulmuş, koşmuş pencereyi açmış, pantolonunu indirmiş, donunu çıkartmış ve dışarıda donunu sallayarak havalandırmış. Pencereyi kapatmış ve yerine dönmüş. Kulağı içerdeki telefon konuşmasında,veda sözleri özgürlüğünün sona erdiğine işaret edene kadar bu duruma beş dakika kadar devam etmiş. Mutlu bir şekilde gülümsemiş masumca. Karısı döndüğünde, onu o kadar beklettiği için özür dilemiş. Gözünü açıp açmadığını sormuş ve kocası gözünü hiç açmadığına yemin etmiş. Bunun üzerine karısı, gözündeki bağı çözmüş ve bağırmış ...
- "İYİKİ DOĞDUN ALİ, HAPPY BİRTHDAY ALİ..."
Fakat bu sırada DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ için hazırlanmış masanın etrafında oniki adet misafir ağızları bir karış açık oturmuş adama bakıyorlarmış 



                                 RESUL AYDOĞAN

Aşk...
 
9.SINIF

Şuan dersteyiz...
yanımda dünya güzeli bir kız oturuyor...

Yüzüne bakmaya kıyamıyorum...
Onu ne kadar çok sevdiğimi bilmiyor...

O benim en yakın arkadaşım...
Beni Sadece arkadaşı olarak görüyür...


Nedenini Bilmiyorum ama...
Kendimden Çok...
Utanıyorum...


10.SINIF


Evdeydim...
Beni arayıp,
Erkek arkadaşıyla tartıştığını...
ve bana...
İhtiyacı olduğunu söyledi...

Sonra bize geldi...
Bana sıkı sıkı sarılıp,
Ağladı...

Şuan dizimde uyuyor...
Saçlarını okşayıp,
O gül yüzünü doya doya,
Seyrediyorum...

Ben onu okadar çok severken...
O beni sadece,
Arkadaşı olarak görüyor...


Nedenini Bilmiyorum ama...
Kendimden Çok...
Utanıyorum...


11.SINIF


Mezuniyet Balosu...

Onunla çocukluktan belli arkadaşız...
8. sınıftayken birbirimize söz vermiştik...
Lise sonda,
Mezuniyet balosuna gidecektik,
Eşimiz olmazsa beraber gidecektik...

Beni aradı ve erkek arkadaşının,
Hastalanıp gelemiyeceğini söyledi...
Ve beraber gide bilirmiyiz diye sordu...

Kabul ettim...
Ve onu evinden aldım...

Balodaki en güzel kız oydu...
Bembayaz elbisesiyle...
Tıpkı bir melek gibiydi...

Gece boyu dans ettik...
Kollarımdayken hep aynı şeyi düşündüm...
"Onu Çok Seviyordum"
Gece sonunda onu evine bıraktım...
Beni yanağımdan öpüp,
En iyi arkadaşı olduğumu söyledi...

Onu gerçekten çok seviyorum...
Ama o beni arkadaşı olarak görüyor...
Ona, onu sevdiğimi nasıl söylerim...


Nedenini Bilmiyorum ama...
Kendimden Çok...
Utanıyorum...


Aradan Yıllar Geçti...


Şimdi o canımdan çok sevdiğim,
Meleğimi...
Toprağa veriyorum...

Özel eşyalarının arasında,
Kara kaplı bir defter çıkmış...
Bana verdiler...
Okuyup okumamakta kararsız kaldım...
Açtım...
Bir günlüktü...
ve bir sayfasında şöyle yazıyordu...



"Şuan dersteyiz...
ve yanımda dünya yakışıklısı bir çocuk oturuyor.
Yüzüne bakmaya doyamıyorum...
Onu ne kadar çok sevdiğimi bilmiyor...

Beni arkadaşı olarak görüyor...
Erkek arkadaşım olduğu,
Yalanını söyleyerek ve sürekli,
Onunla ilgili yalanlar uydurarak,
Yanında olabiliyorum...
Onu canımdan çok seviyorum...

Bana bir kere
"SENİ SEVİYORUM"
deseydi...
Dünyalar benim olurdu..."



Ben bu satırları okurken,
Meleğimi çoktan gömdüler...
Hıçkırıklarımı tutamıyorum...
Gözümü mezardan alamıyorum...

Merak etme Biriciğim...
Bende Seni Çok Seviyorum...


SENİ SEVDİĞİMİ SÖYLEMEDİĞİM İÇİN UTANIYORUM...
BİZE ULAŞACAĞINIZ MAİL ADRESİ
 
aydogan__@windowslive.com

genctunali@hotmail.com

RESUL AYDOĞAN

SİTE YÖNETİCİSİ
 
RESUL AYDOĞAN
Sınıf: 12 mat C
No :2635
 
Bugün 1 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!
Bayrampaşa Tuna Lisesi Buluşma Adresi =)) Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol